24 Ekim 2015 Cumartesi

Zihin Kontrolü Nasıl Yapılır?

Merhaba arkadaşlar bu yazımızda zihin nedir ? , zihin kontrolü nasıl yapılır  ? gibi soruların cevaplarını vericeğiz.
Zihnimiz 7/24 ara vermeden çalışan bir fabrika gibidir. Peki bu fabrika sürekli kötü şeyler üretmeye yarıyorsa napıcaksınız ?.
Eğer bu fabrikanın patronu olursanız yani hakimi olursanız onu düzeltme adına çalışmalar yaparsınız. İşte aynı bu şekilde zihnimiz hep kötü ve negatif şeylere doğru çalışır tabi biz zihnimizi kontrolümüz altına alanana kadar. Farkettinizmi bilmem ama hep yanlız kaldığımızda veya boş kaldığımızda eski anılar veya kötü olayları hatırlarız çünkü zihnimizi kontrol edemiyoruzdur. Olaya genel olarak baktığımızda zihin kontrolü ele almadığımız her dakika hayattaki ;
-Mutluluğumuz
-Huzur
-Kalite
-Başarı
-Kazanılan deneyimler
gibi şeyleri yavaş yavaş kaybetmeye başlarız ki hiç bir insan bunu istemez. Bu yüzden zihin kontrolünü önemsemeli ve kontrol etmeyi ihmal etmemeliyiz.
Gelelim zihin kontrolümüzü sağlamak için neler yapmamız gerektiğine madde madde yazıcak olursak ;
- Karanlık ve sessizlik hakim olan bir odada yere oturun ve 2,3 dakika boyunca bilinçli bir şekilde solunum yapmaya odaklanın.
- Dikkatinizi olabildiğince güçlendirin ve sürekli devam ettirin.
- Zamanla aynı paralelde akmasını ve süreklilik kazanmasını sağlayın. Her an'ınızın ve her nefesinizin içinde olduğunu hiistedin.
- Şimdi ise sağ dizinize sağ elinizi, sol dizinize sol elinizi koyarak rahatlayın ve dinlenin.
- Nefes alırken düşüncelerinizin akışına dikkat verin.
- Geçmişe veya gününüze ait bir düşünce geçerse zihninizden, sol elinizi,sol dizinize hafifçe vurun ve anınızın farkındalığını,düşünceyi hatırladığınızı kendinize gösterin.
- Eğer bu düşünceden hoşlanmadıysanız, Onu zihninizde döndürürken aynı zamanda zihninizle konuşun. Onun geçmiş bir durum olduğunu birdaha olmıyacağını kendinize söyleyin. Bunu kabul ettiğiniz zaman bu düşünce yok olacaktır.
- Ne zaman gelecekte yapacağınız bir işi zihninizde düşünürseniz, bu sefer ise sağ elinizle sağ dizinize vurucaksınız. Onu tanıdığınızı kendinize gösterin.
- İçinizde bulunduğunuz ana tamamen odaklanırsanız eğer kendinize vakit ayırın ve gülümseyin.
İçinizden mutlu cümleler kurun ve şu sözü tekrarlayın. ' Buradayım ve mutluyum.... Buradayım ve mutluyum '
Bu gibi cümleler insan zihnini olumlu etkiler ve emin olun bir çok işiniz kısa zamanda yoluna girecektir.

Türkiye'nin İlk Füzesi

Merhaba arkadaşlar bugün Türkiye'nin ilk füzesi konusunu işliyeceğiz.
Türkiye İlk kendi füzesini 1962 yılında yine kendi olanaklarıyla imal etmiştirç Bu füzenin fırlatışları törenlerle yapıldı. Bu fırlatışta başarılı olundu ancak bu füzeden bir daha kimse bahsetmedi çünkü Füze 1 metre 33 santimetre boyunda ,1 kilo 500 gram ağırlığındaydı. Füzenin üzeri Türk Bayrağıyla kaplıydı. Türkiyenin ilk füzesini alevler aldı. Bu füze 19 eylül 1962 yılında İstanbul/Ümraniye'de fırlatıldı. Bu füzenin yapımcısı ermeni asıllı bir türk vatandaşı olan Kirkor Divarcı'ydı.
Fakat evinde nedeni belli olmayan bir yangın çıkması sonucu tüm projeler yanmış, kül olmuştu. Olay o günden bu güne kadar tamamen faili meçhul bir hal aldı.

Preveze Deniz Savaşı

Merhaba arkadaşlar yine sizlerle birlikteyiz bu yazımızda Osmanlı'nın ilk deniz savaşı olan Preveze Deniz Savaşı'ndan bahsedicez.
Barbaros Hayreddin Paşa'nın kumandasındaki Osmanlı donanmasıyla,Andrea Doria kumandasındaki haçlı donanması(Ceneviz,Venedik,Papalık,
Malta,Portekiz donanmaları)arasında yapılan Preveze Deniz Savaşı Osmanlı tarihinin ilk deniz savaşıdır. Bu savaş Preveze'de 28 Eylül
1538 de yapılmıştır.
Mohaç Zaferi'nden 12 yıl sonra Kanuni Sultan Süleyman zamanında kazanılan Preveze Deniz Savaşı,Türk ordusunun denizlerde de gücünün
sınırlarını aştığını,ulaştığını kanıtlayan bir deniz savaşıdır.Türk ordusu Mohaç'ta bütün birleşik Avrupa ordularını yendiği gibi,
Türk donanması da birleşik Avrupa donanmasını Preveze'de yenilgiye uğratmıştır.
Barbaros Hayreddin Paşa, kaptan-ı derya olarak Osmanlı devletinin hizmetine girdikten sonra Türkler ile Avrupa devletleri arasındaki
deniz savaşları ciddi anlamda şiddetlendi.  Osmanlı donanması Balear adalarını tahrip etti (1535); Ege denizinde Venedik’in elinde
bulunan adaları ele geçirdi; Girit’teki pek çok kale ve köyünü yağmaladı. Bunun üzerine Carlo V ve Papa’nın teşvikiyle İspanya,
Venedik, Portekiz, Malta, Floransa donanmaları Türklere karşı birleştiler. Meydana gelen donanmanın başına Andrea Do'na getirildi.
Barbaros’un karşısında başarılı olamayan Andrea Doria, o zamanın geleneklerine göre büyük bir şerefsizlik sayılan bir şekilde
amirallik fenerini söndürerek kaçtı. Venedik, Preveze yenilgisinden en çok zarar gören ülke oldu. Savaştan sonra Osmanlı devletiyle
yaptığı barış antlaşmasıyle Mora ve Adriya kıyılarında elinde bulunan kaleleri ve Barbaros’un ele geçirdiği Ege denizi adalarını
Osmanlı devletine bıraktı.Savaş tazminatı olarakda 300.000 altın vermek zorunda kaldı.
Savaş Hazırlığı ve Seyri
Avrupa devletlerini telaşa düşüren nokta Akdeniz'in bir Türk gölü haline gelmesi olmuştu. Çok büyük bir donanma hazırlayan Karl V
'nin yanında bütün Avrupa devletleri hazırlanan Haçlı donanmasına askerleri ve gemileriye katıldı. Donanmanın başına da Venedikli
kumandan Andrea Doria getirildi. Haçlı donanmasında 600 gemi, 3000 kadar top, 60.000 asker vardı.
Türk donanması 122 parça gemiden oluşuyordu. Komutasını Barbaros hayrettin(Kaptan-ı derya) Paşa yönetiyordu. Oğlu Hasan Reis yanında
sağ kanatta Salih Reis,Sol kanatta Şeydi Ali Reis, yedektede Turgut Reis bulunuyordu.Türk donanması Haçlı donanmasından beş kat daha
az olmasına karşılık manevra ve ateş üstünlüğü vardı.
o sırada seferde olan Kanuni'ye Büyük zafer anlatıldı, bu haber Barbaros'un oğlu Hasan Reis tarafından müjdelendi ve savaşın ayrıntıları
anlatıldı.Kanunî, bütün imparatorlukta şenlik yapılmasını emretti. Preveze Zaferi bugün de Türk denizcilik günü olarak kutlanır.

Osmanlının Toprak Sistemi

Merhaba arkadaşlar bu yazımızda Osmanlı devletinde toprak sistemini,toprak yapısını anlatıcağız.
Osmanlı devletinde toprak sistemi nedir?
Osmanlı; Osmanlıca'da adı "Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye" olan 1299-1922 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk ve İslam devletinin
adıdır. 16. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğudurosmanlı devletinde toprak sistemi Devlet; Bir ülkede, bir hükümete ve ortak
kanunlara bağlı olarak yaşayan bir milletin veya milletler topluluğunun meydana getirdiği siyasi varlığa verilen isimdir.Toprak; Yer
yüzünün, üzerinde bitkiler yetişen ve kayaların, taşların parçalanması ve bozunmasiyle meydana gelen en üst tabakasına verilen isimdir.
Sistem; Yol, yöntem anlamına gelmektedir.
Osmanlı devletinde toprak sistemi; 1299-1922 yılları arasında varlığını sürdürmüş Türk ve İslam devletinde toprak adı verilen
yeryüzünün, üzerinde bitkiler yetişen ve kayaların, taşların parçalanması ve bozunmasiyle meydana gelen en üst tabakasının paylaşılması
ve yönetilmesini içeren sisteme verilen isimdir.
Osmanlı devletinde toprak sistemi;
1. Miri arazi
2. Mülk arazi'den oluşmaktadır.
Miri arazi
1. Fetihle alınan topraklardır.
2. Mülkiyeti devlete aittir.
3. Kişiler bu topraklar üzerinde kiracı konumundadır.
4. Mülkiyeti satılamaz, devredilemez ve kiralanamaz. Ancak kullanım hakkı miras bırakılabilir.
Miri arazinin bölümleri
1. Dirlik arazi
2. Mukataa arazi
3. Paşmaklık arazi
4. Malikane arazi
5. Yurtluk arazi
6. Ocaklık arazi
7. Vakıf arazi
8. Metruk arazi
9. Mevat arazi
Dirlik arazi
1. Miri arazinin en önemli bölümü dirlik olarak ayrılmıştır.
2. Bu araziyi ekip biçenler devlete ödemeleri gereken vergiyi hükümetin göstereceği memurlara ve sipahilere öderlerdi. Böylece
devlet hazinesinden memur ve sipahi maaşları için para çıkmamış olurdu.
3. Dirlik arazi gelirine göre üçe ayrılmıştır. Bunlar; Has, Zeamet ve Tımar'dır.
Has
1. Yıllık geliri 100.000 akçeden fazla olan dirliklerdir.
2. Bunlar padişahlara, şehzadelere, divan üyelerine, beylerbeylerine ve sancak beylerine verilirdi.
3. Has sahipleri dirliklerin 5000 akçesini kendilerine ayırırlar, geri kalan 5000 akçe için atı, silahı olan ve savaşa hazır durumda
 bulunan cebelü(atlı asker) beslerlerdi.
Zeamet
1. Yıllık geliri 20.000 akçe ile 100.000 akçe arasında olan dirliklerdir.
2. Zeamet orta derecedeki devlet memurlarına, hazine ve tımar defterdarlarine, alay beylerine, kale dizdarlarına ve divan katiplerin
e verilirdir
3. Zeamet sahibi ilk 5000 akçe hariç sonraki her 5000 akçe için cebelü beslemek zorundaydı.
Tımar
1. Yıllık geliri 3000 akçe ile 20000 akçe arasında olan dirliklere tımar denirdi.
2. Tımar sahipleri gelirlerinin 3000 akçesini kendi geçimlerine ayırırlardı. Buna kılıç tımarı denilmiştir. Geriye kalan her 3000
akçe için bir cebelü askeri beslenirdir.
Tımar sistemi ne zaman kaldıırlmıştır?
Tımar sistemi 2. mahmut döneminde kalıdırılmıştır.
Dirlik sisteminin yararları
1. Hazineden para ayrılmadan devletin asker ihtiyacı karşılanmıştır.
2. Devlet memurlarının maaşı karşılanmıştır.
3. Vergilerin toplanması kolaylaşmıştır.
4. Uygulandığı bölgede devlet otoritesi sağlanmıştır.
5. Bayındırlık işleri yürütülmüştür.
6. Üretimde süreklilik sağlanmıştır.
7. Eyaletlerde devlet otoritesinin artırılması sağlanmıştır.
Mukataa arazi
Geliri doğrudan devlet hazinesine ait olan topraklardır. Bu toprakların geliri iltizam yoluyla toplanırdı.
Paşmaklık arazi
Geliri padişahın eşine ve kızlarına bırakılan arazidir.
Malikhane arazi
Üstin hizmetlerine karşılık bazı devket görevlilerine verilen topraklardır.
Yurtluk arazi
Sınır boylarındaki askerlere, kasaba veya şehir memurlarına verilen arazidir.
Ocaklık arazi
Kale muhafızlarına ve tersane giderlerine ayrılan topraklardır.
Vakıf arazi
1. Geliri cami, medrese, bedesten, hastane gibi hayır kurumları için ayrılan topraklardır.
2. Devlet vakıf arazilerinden vergi almazdı.
Metru arazi
1. Devlete ait olup kamunun, belli bir veya bir kaç köyün ya da kasaba halkının yararlanması için terk olunmuş arazidir.
2. Genel olarak halkın yararlanmasına terk edilmiş bulunan yollar, meydanlar, namazgahlar; mesire, pazar, panayır yerleriyle köy
veya kasaba halkının istifadesine tahsis edilen baltalıklar, harmanlar, meralar, yaylak ve kışlak yerlerdir.
Mevat arazi
1. Hiç kimsenin mülkiyeti altında bulunmayan topraklardır.
2. Vasfından dolayı ziraate elverişsiz topraklardır.
3. İnsanların kullanmadıkları ve terk ettikleri topraklardır.
Mülk arazinin bölümleri
1. Öşüriyye arazi
2. Haraciyye arazi
Öşüriyye arazi
1. Mülkiyeti Müslüman halka ait olan topraklardır.
2. Bu toprakların sahipleri arazi vergisi olarak "çift resmi", ürün vergisi olarak da "öşür" öderdi.
Haraciyye arazi
1. Mülkiyeti gayrimüslümanlara ait topraklardır.
2. Bu toprakların sahipleri arazi vergisi olarak "ispenç (muvazzaf haracı)", ürün vergisi olarak da "haraç (mukassem haracı)"
 öderdi.
Bugünlük bizden bu kadar, Esenlikle kalın.

17 Ekim 2015 Cumartesi

Osman Bey Kimdir?

Merhaba arkadaşlar bu makalemizde osman bey kimdir ? , nerede doğmuştur ve nerelerde yaşamıştır gibi sorularınıza
cevap bulabilirsiniz.
Halk arasında Osman Gazi ve I.Osman adlarıylada tanınan Osman Bey, üç kıtayı egemenliği altına alan Osmanlı Devleti'nin
ilk osmanlı Padişahı ve aynı zamanda kurucusudur.
1258 yılında Söğüt'te dünyaya gelmiştir. Annesinin adı Halime Hatun, babasının adı ise Ertuğrul Gazi dir. Henüz 23
yaşındayken 1281 yılında Söğüt'te Kayı Boyu'nun yönetimine geçmiştir. Kayı Boyu'nu yönetmeye başlayan Osman Bey aynı
zamanda aşiretin önemli kişilerinden biri olan Ömer Bey'in kızı Mal Hatun ile evlilik yapmıştır. Bu evlilikten Osmanlı'nın
başına geçecek olan Orhan Gazi adında bir çocuk doğdu. Osman gazi bu evlilikten sonraki yaptığı evliliklerden olan
Ahi şeyhleri'nden Edebali'nin kızı Bala Hatun'dan da Alaeddin adında bir oğlu olmuştur.
Babası Ertuğrul Bey'in ölümü üzerine 1283 senesinde Anadolu Selçuklu Devleti'nin uçbeyi olan Osman Bey , Anadolu Selçuklu
Devleti'nin başına geçtikten sonra ilk işi Türkmen boylarını etrafına toplamak oldu. 1284 senesindeki ilk Osmanlı savaşı
olarak bilinen Bursa'nın İnegöl kazasına 10km uzaklıkta bulunan Hamzabey köyündeki Ermeni-Beli savaşında, Baykoca yani
Osman Gazi'nin yeğeni şehit düştü. Aynı sene içerisinde Osmanlı tarihinin ilk kale fethi olan Kulaca Hisar'ın fethi
gerçekleşti.
Osman Bey isyanlar,taht kavgaları ve kargaşalar içinde olan Bizans'ın durumuna bakarak, İmparatorluk üzerindeki faaliyetlerine
başladı. Eskişehir ve İnönü bölgelerini Osman Gazi'ye veren III. Alaüddin Keykubad'ın ardından İnegöl tekfuru(1291) ile
savaşan Osman Gazi, Karacahisar'ı alarak, Sakarya taraflarına akınlar düzenlemiştir ve amcası olan Dündar Bey'i Bizans'ın
Tekfurları ile ilişki kurduğunu öğrenerek 1298 yılınca amcasını öldürtmüştür. Beyliğinin başkentini 1288 de Bilecik'e taşıyan
Osman Gazi, birçok bilimci, tarihçiler tarafından Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş tarihi olarak kabul edilen 1299'da
''büyük uçbeyi'' oldu.
Bizans ile yapılan ilk savaş olarakda kabul edilen Koyunhisar Savaşı'nın kazanılmasının vesilesiyle, Osman Bey'in adı ve
Osmanlı Beyliği, Anadolu çapında büyük ölçüde tanınmış oldu. Dürüstlüğüyle, cesurluğuyla,mertliğiyle ün yapmış Osman Bey'in
Orhan Gazi,Pazarlı Bey, Çoban Bey,Hamid Bey,Alaeddin Ali Bey,Melik Bey,Savcı Bey adında yedi erkek çocuğu ve Fatma Hatun adında
birde kız çocuğu vardı.
 Bu olaylardan sonra sırasıyla ;
-Koyunhisar Savaşı'nın kazanıldığı tarih (27 Temmuz 1302)
-1303 de İznik kuşatıldı ve Marmaracık Kalesi fethedildi.
-1306 da Dinboz savaşı sonunda Kestel, Kete ve Ulubad kaleleri alındı
-1306 Osmanlı ilk askeri antlaşmasını imzaladı
-1308 yılında Karahisar'ın fethiyle,bölgenin ticari,sosyal merkezlerinden biri olan iznik ablukaya alındı.
-Mihal'in yardımlarıyla Lefke, mekece, Akhisar bölgeleri fethedildi.
-Osman Gazi 1315 senesinde Bursa'yı kuşattı ama başarısız oldu
-1317 yılında Akçakoca ve Kocaeli Osmanlı topraklarına katıldı
-1326 yılında Bursa'da Nikris hastalığından ölen osman Gazi'nin geriye bıraktığı mal varlığı, bir at zırhı,bir çift çizme,
bir kaç tane sancak, bir kılıç,bir mızrak,bir tirkeş,birkaç at,üç sürü koyun, tuzluk ve kaşıklıktan ibaretti.
-Günümüzde hala Osman Bey'in Türbesi Bursa'da dır.

Mutasyon Nedir?

Merhaba arkadaşlar  bugün sizlere mutasyon nedir ? konusunu küçük örnekler vererek ele alıcağız.
Canlıların genetik materyallerinde nesilden nesile gen aracılığıyla geçen ve kalıcı olabilen ani değişikliklere mutasyon denir. Dünyada görme ihtimalimiz az olan mutasyonlar organizmalarda zaman zaman ortaya çıkan genetik saplamalardır. Bazı mutasyonların nedeni beta ve gamma ışınları,x-ışınları,aşırı ısı,çeşitli maddeler ve zehirler'dir. Bilim adamları sun'i mutasyon'u meydana getirmek için en çok x-ışınlarını kullandıklarını dile getirmişlerdir.
Neredeyse bütün canlılarda genetik çalışma yapıldığında mutasyon'a rastlanmıştır. Mesela ;
Drosophila'nın 2.adıyla sirke sineğinin göz rengi koyu kırmızıdır. Fakat göz rengi genlerinin kontrol altına alıp oynanmasıyla göz renginin beyaz,pembe,turuncu ve kahverengi gibi renklerde yavrular ortaya çıkabilir. X-ışınlarıyla beraber sarı vücutlu beyaz gözlü, kıvırcık kanatlı mutantlar elde edilmiştir.
Mutasyonu sınıflandırmasını yapmamızı isterseniz
Mutasyon 2 ye ayrılır
1-Genişliğine göre mutasyonlar
2- Nokta mutasyonları

İnternetin Yeraltı Dünyası (Deepweb)

Merhaba arkadaşlar bilgiyetepki ekibi olarak bugün sizler için İnternetin Yeraltı Dünyası'nı araştırdık iyi okumalar.
Seviye 0 : Her insanınn, her kullanıcının rahatlıkla kullandığı internet.
Seviye 1 (Surface Web) : İnternetle uğraşan kişilerin ve kurumların kullandığı internet seviyesi.
Seviye 2 (Bergie Web) : FTP Server kullanmayı bilen , kilitlenmiş google sonuçlarına ulaşabilen , 4 Chan'dan, Freehive'den, RSC' den haberi olan kişilerin , kullanıcıların kullandığı internet.
Seviye 3 (DeepWeb) : İllegal olan her tür sitenin bulunduğu seviyedir. Arama motorları tarafından çoğu kez indekslenmezler. Pek çoğu sunucu kullanır. İçlerinde php kodlama sitelerde bulunur.
Yani bu seviyedekilere örnek vermek gerekirse;
İllegal araştırma sonuçları, hafif düzeyde illegal adult filmler, hacker grupları, virüsler, ünlülerin skandalları,üst düzeyde v.i.p dedikodular gibi örnekler verilir. Bu seviye genellikle illegal forumlar şeklinde görüntülenir.
Seviye 4 (Charter Web) : Kesinlikle kontrol edilemeyen seviyedir. Şu ana kadar ulaşılabilmiş en tehlikeli seviyedir. Bu seviyeye ulaşmanız için tor browser lar etkisiz kalır. "Closed Shell System" adı verilen özel bir ulaşma yöntemi vardır. Bu seviyede olanlara örnek vermek gerekirse;
Yapay zekalı ölüm makineleri, yapay zeka işlemcileri,GGGEQP işlemcileri, Tesla'nın planları
Kristalize güç kontrolörleri, hava durumunu değiştirebilecek cihazlar, gizli HAARP projeleri,süper zekalar vb şeyler örnek verilebilir.
Bu kategorinin yani seviyenin genelini bilimadamları oluşturur. Sitelerin tamamı kişisel sunucular ya da özel üretim gizli sunucular üzerindedir. Bu seviyede uygulanıldığında dünyayı değiştirecek ispatlanmış deneyler bulunur. Ulaşmak için normal bilgisayarlar ve ağlar yetersiz kalabilir.
Seviye 5 (Marianas Web) : Bu seviye hakkında fazla bilgimiz yoktur. Çünkü daha ulaşılamamıştır. Bu seviyeye ulaşmak için şu an kullandığımız teknoloji yetersizdir. Kuantum teknolojisi ile çalışan bilgisayarlara ve internetlere ihtiyacımız vardır. Bilinen en tehlikeli seviyelerden biridir. Adını ise dünyanın en büyük çukuru olan marianas çukurundan almıştır.
Seviye 6 : Bilinen en tehlikeli seviyedir. Hakkında fazla bilgi yoktur ve bilen kişi sayısıda azdır. Sınırları belirsiz ve sonu belli değildir. En gelişmiş teknolojiyle bile erişilememiştir.
Seviye 7 (The Fog/Virüs Soup) : 7.seviye savaş bölgesi olarak tabir edilir. Eğer birgün ulaşılabilirse herkes kendi için savaşacaktır. Amaç seviye 8 'e başka insanların çıkmasını engellemek.
Seviye 8 (The Primarch System) : Bu seviyeye direk erişim açık değildir. Ne bir hükümet veya organizasyonun ne de kimsenin tam olarak bilmediği bir Primarch Sistemi tarafından kontrol edilir. Bu sistem ilk olarak 2000'li yıllarda tesadüfen keşfedildi. Sistem tepkisiz ve tüm internete değiştirilemeyen rastgele komutlar göndermektedir. Bu seviye günümüz bilgisayarların kaldıramayacağı bir sistemle çalışır.

HipHop Nedir?

Merhaba arkadaşlar bugün bilgiyetepki ekibi olarak Türkiye'de yeni yeni yayılan rap kültürünün tarihinden bahsedicez. Bu makalede Hiphop / Rap Nedir ? Ne zaman ortaya çıkmıştır ? gibi sorularınıza cevap bulabileceksiniz.
1970' li yıllarda Amerikada yaşayan zenciler dışlandığı ve ırkçılığa maruz kaldığı için eğlence amaçlı toplumdan uzaklaşarak kendi aralarında bu kültürü oluştururlar. Bu yaşam biçiminin oluşmasında katkıda bulunan müzik türlerinden jazz, funk, blues vb. vardır.  Yıllar uzadıkça Dj, mc,  break dance, graffiti, rap  gibi dallara ayrılan Hiphop kültürü yine yılların geçmesiyle büyük ilgi toplamıştır.
Rap müziğin doğuşu  New York' ta siyah ghettolar tarafından gerçekleşir. "Rythm And Poem" (Ritmik Şiir) ya da "Rythmic African Poetry" rap müziğin kısaltması olarak kulaktan kulağa dolaşır fakat ingilizce dilinde RAP "ağır eleştiri" anlamı taşır. Kelime anlamı olarak "sert eleştiri" dir. Melodinin bpm (tempo), ritmine uyarak alt yapı (beat) beraberin de söylenen şiirsel sözlere rap adı verilir. Biraz da sert ve illegal kaçması zorunlu sayılabilir.
Rap müzik başlığı altında da bir çok dal vardır. Bunlar; Thug Life, Battle, Protest, Funk, Flex, Melankolia, Hardcore, West Coast, Gangsta olarak ayrılır.
Rap müzik dallarını kısaca açıklamak gerekirse;
Thug Life: Kelime anlamı eşkiya hayat olarak geçer. Devlete, hayata ve bütün adaletsizliklere karşı yapılan sert melodik şiirlerdir.
Battle: Kelime anlamı savaş olarak bilinir. Kan dökülmesini engellemek amaçlı ritmik kapışmaları çıkaran zenciler bu şekilde şiirsel kapışır.
Protest: İsyan, karşı gelmek, direnmek olarak bilinir.
Funk: Eğlence amaçlı yapılır.
Flex: Hızlı tempoyla (bpm) söylenen müziktir.
Melankolia: Duygusaldır, daha çok aşkı anlatır. En çok Türkiye' de denenen dal Melankolia dır.
Hardcore: Sert ve ağır sözlerle beate eşlik etmektir.
Gangsta:  Para, hayat kadınları, uyuşturucu ve yaşam şartları zorluklarını ele alır.
West Coast: 1980' li yıllarda temeli atılmış ve gangsta rap ağırlıklıdır. Yazdıklarını yaşamak ön plana çıkar.
Hiphop kültüründe bol giyinmenin asıl bi nedeni ise, kültürün ilk yıllarında zenci varoş çocukların para sıkıntısı çektiği üzere babalarının kıyafetlerini giymesi nedeniyle şu an da bile giyilen bol kıyafetler protesto gibi bi olaydır.
Oldschool kavramı  "eski okul" yani müziğin eski sanatçılarına verilen addır. Newschool müziğe yeni başlayan rapperlar (mc) için kullanılır.
Beat yapan kişiye "beatmaker" ismi verilir.
1984'deki ilk kadın Rapper 'Roxanne Shante' dır.
Acapella: Önceden yazdığı veya kaydını aldığı sanatçının müziğinin canlı performansını sergilemesine, söylemesine verilen isimdir.
Breakdance:  Hiphop kültürüne ait dans türü. "Sokak Dansı" olarak geçer ve uğraşan bayana B-girl, erkeğe ise B-boy denir.
MC: Master of Ceremony (seremoni ustası) olarak açılır. Beatin bass, kick, claplerine yazdığı sözleri uydurmak ve kendi stilini belirlemekle sorumludur, solisttir.
Graffiti: Sprey boya kullanımıyla duvarlara, tren ve boş arazilere yazılan yazı ve resimlerdir. Yapan kişiye writer denir. Writer, yazan anlamına gelir. Türkiye de yaygındır. Rapin doğuşu tarihinde en önde gelen writer Rammelzee dir.
DJ: Disk Jokey olarak açabiliriz. Müzik arası geçişler, scratch ve melodi akışını kontrolü altına alan kişidir.
Beat: Müziğin alt yapısıdır. Duyguyu ve şarkının tarzını belirler. Beatin temposuna göre söz yazılır. Melodi, geçişler, drum kit den oluşturulur. En yaygın programı FL Studio' dur.
Beatbox: İnsanın ağzıyla manuel bir biçimde oluşturduğu ritimdir.

Divan Edebiyatı

Merhaba arkadaşlar bu yazımızda edebiyatta  büyük rol tutan Divan Edebiyat'ından bahsedicez.
Divan Edebiyatı, Türklerin Müslümanlığı kabul etmesinden sonra meydana gelen ortaya çıkan bir yazılı edebiyattır.
İslam devletinin edebiyat geleneğini biçimlendiren Arap ve Fars ile birlikte büyük üç ekolden birisidir. Aynı uygarlık
dünyasının merkezi olan Kur'an dili,  Arapça ve edebi dil Farsçadan alınan sözcüklerle beraber çesitleşen bir dil ile
yazılmıs ,üretilmiş bir edebiyattır.Bu ismi yani Divan Edebiyatı ismini alması ikinci meşrutiyet  (1908-1923) zamanına
dayanır.  Şiirlerini Divan adlı el yazması kitaplarda toplayan şairler  bu nedenle edebiyatın ismine böyle bir terim
geliştirilmiştir. Divan sadece şiire has bir tabir olduğu için eksik bir tanım olduğu söylenir.  Çünkü  edebiyat içerisinde
mesnevi, nesir,hikaye gibi başka olaylar da zirveye çıkmıştır.  Divan Edebiyatı coğunlukla şiir türünde örnekler içerirken
aynı zamanda düzyazı nesir eserler azdır.
Bugün günümüzdeki divan şairleri :
-Memduh Cumhur
-Şahin Uçar (Şeydâ)
-Savaş Ş. BARKÇİN (Zerefşân)
Divan Edebiyatı'nın Tarihsel Gelişimi
13.yüzyılda divan edebiyatının ilk örnekleri ortaya sunulmuş, çıkmıştır. Divan edebiyatının ilk örneklerini veren
Hoca Dehhani' dir.  Hoca Dehhani Horosan'dan gelip Konya'ya yerleşmiştir.
Divan Edebiyatı'nda Nazım Birimi
-Mısra:
Mısra Divan şiirinde aruz vezinli yazılmış bir satırlık nazım parçasıdır. Divan şiirinde en küçük nazım birimi mısra
olmakla beraber, esas olan beyittir ve bu Arap edebiyatından gelmiştir.
-Beyit
Aynı vezinle yazılmış iki mısraya beyit adı verilir. Beyit Divan şiirinin en önemli birimidir. Beyti meydana getiren iki
mısra anlamca da ilişkili olması gerekir. Beyiti oluşturan iki mısra birbirlerine ya kafiyeli olabilirler ya da kafiyesiz
olurlar.
Beytin iki mısrasını birbirlerine kafiyeli olarak hazırlamaya tasri' denir ve bu türlü yazılan beyite musarra denir.
Bir divanda iki beyiti kafiyeli beyitler iki şekilde bulunabilirler. Birinci halde iki mısra kafiyeli beyit tek başına
altındaki beyit ve üstündeki beyit ile hiç bağlantısı olmadan bulunur. Bu türlü altındaki ve üstündeki beyitlerle ilişkisi
olmayan birbirine kafiyeli iki mısralık beyite "mufred" adını veren edebiyatçılar bulunmaktadır.
Bizden bu kadar birdahaki yazılarda görüşmek üzere hoşcakalın arkadaşlar.

Dejavu

Merhaba arkadaşlar, bu makalemizde dejavu hissinin ne olduğunu ve neden oluştuğunu sizlerle paylaşacağız.
Yaşamadığı halde bulunduğu ortamda o anda önceden yaşadığını hissetme durumudur.
İnsanların hayali olayları gerçekten yaşamış gibi hissetmelerini araştıran nörologlar gönüllü, sağlıklı insanların beyin MR' larını çekmişlerdir. Sonuç olarak insanlar sadece geleceği hayal etme gibi bi durum içerisinde olurlar. Katılan sağlıklı insanların fazlasıyla emin oldukları konularda beynin yan altında bulunan olayların ayrıntısını hafızalayan lob’daki beyin faaliyetinde artış olduğu açığa çıkartılmıştır.
Doğa üstü bi olay olmadığı gibi beyinle alakalı bir rahatsızlık durumudur. Peki nasıl ve neden oluşur?
Dejavu, beyinde ki mekanizmaların zamana bağlı farklılaşma durumunda oluşur. Beyin içerisinde zamansal uyumsuzluk meydana gelir. Gün içerisinde yaşanan olaylarla bağlantısı vardır.
Daha önceki yapılan bilimsel araştırmalar, yaşlanıldığında beynin kesin olayları hatırlama özelliğini izlenimleri hatırlamaktan daha hızlı yitirdiğini gözlemlemiştir.
Duke Üniversitesi’nden nörolog Dr. Roberto Cabeza, insan sistem belleğinin bilgisayarınkine hiç de  benzemediğini göstererek, insanların sık sık, yaşanmamış olsa bile kimi olayları geçmişte yaşadıklarını sanabildiklerini söylemiştir.
Elimizde olan bilgiler bunlar ve çoğu kesin bilgidir. Kendinize iyi bakın. Bir daha ki makalemizde görüşmek üzere. Sağlıcakla.

Cinler Nedir?

Merhaba arkadaşlar bugün Cinler'le ilgili yaptığımız araştırmaları sizinle paylaşacağız.
Cinler de insanlar gibi Allah tarafından yaratılıp kendi yaşayış tarzları vardır. Cinler insanları görebilir fakat biz onları göremeyiz. Onlarda bizimle birlikte yaşar ve ibadet,iman etmekle mükelleftirler.
Erkek cinsiteye 'Hubs',dişi olanlara 'habais'denir. İnsanlar gibi üreyen,yaşayan büyüyüp ölen varlıklardır.
Kütleleri yoktur. Allah'a iman edeni de vardır inanmayanı, iman etmeyenide vardır. Arkadaş ortamları dahi vardır.
Kuran-ı Kerim'de cinlerin yaradılış şeklinin 'dumansız ateş' olduğunu söyler. Çok fazla hızla hareket etme özellikleri vardır ve hayvan ya da insanların kılığına girebilirler. Bu sizi korkutmasın çünkü onlarla uğraşmayan kimseye onlar da zarar veremezler. Amel defterleri vardır.
İnsanların cinlerden üstün olduğu Kuran-ı Kerim de açıklanmıştır. Cinler akıllarını çok fazla kullanamazlar. Kabile halinde dolanırlar.Bazıları fazla pis yerlerde(tuvalet,banyo vb) bazıları da oda salon gibi yerlerde yaşayabilirler.
İbadet etmeyen kötü niyetli cinlerin olduğunu söylemiştik. Bu cinler insanlara görünebilir fakat göründüğü kişinin O'na bi şekilde zarar vermesi gerekmektedir. Yoksa görünme ihtimali neredeyse hiç olmaz. Cinler insanları öldüremez. İyi niyetli olanlar onlara zarar verdiğinizde bunu size rüyanızda güzel bir biçimde anlatmaya çalışırlar eğer anlamazsanız korkutma yönteminide seçebilirler.

BİTKİSEL HAYAT VE BEYİN ÖLÜMÜ

Bitkisel Hayat ve Beyin Ölümü birbiriyle aynı kavramlar değildir. Bu iki kavram arasında bir çok fark vardır. İnsan ölümü bütünüyle beyin içerisinde oluşan veya gelişen bir olaydır. İnsanı insan yapan bütün özellikler beyinde saklıdır. İnsan vücudunun bütün organları beynimizin leyhine çalışır. Yani beyin ile insan vücudunun tüm organları arasında bir koordinasyon durumu söz konusudur. Eğer bu koordinasyon ortadan kalkacak olursa yaklaşık 72 saat (maximum) içinde beyin ölümü gerçekleşir. Bu 72 saat içinde insan vücudunun organlarının canlı kalabilmesi için çok yoğun bir tıbbi yardım gerekmektedir. Solunum cihazına bağlı kalınması gerekebilir. Organ bağışı yapılmaz ise insan solunum cihazından koparılır.
Beyin ölümü, beyin fonksiyonlarının geri dönmemesi durumu olarak yok olmasıdır.
Bitkisel Hayat
Bitkisel Hayat da ise beyin ölümü tamamen gerçekleşmemiştir. Hasta bitkisel hayata geçince ölüm söz konusu olmayabilir. Hasta yıllarca kıpırdayamadan yatmasına rağmen beyin ölümü gerçekleşmez. Çok düşük bir olasılıkla hastanın tekrar eski yaşamına dönmesi söz konusu olabilir. Bu düşük olasılık hastanın beyin fonksiyonları tamamen kaybolmamış, azalmış ise gerçekleşebilir. Bitkisel hayata girmiş hastanın beyin ölümü tam anlamıyla gerçekleşmediğinden dolayı asla bu hastanın organları nakledilmez.  Ölmemiş bir insanın organ bağışını yapmak cinayete girer. Ölüm hali, nöroloji, nöroşiruruji, kardiyoloji ve anesteziyoloji-reanimasyon uzmanı olan toplam 4 hekimden oluşan heyet tarafından gerekli bütün işlemler yapıldıktan sonra karar verilebilir. Hekimlerin sorumluluğu organ bağışıyla ilgilenmek değildir, kararı onlar veremezler.

Atom Bombası Nedir?

Merhaba arkadaşlar bugün bilgiyetepki ekibi olarak sizlere atom bombası nedir ? , ilk nerede kullanılmıştır ? gibi soruların cevaplarını vereceğiz.
Atom bombası diğer adıyla nükleer patlayıcı bir şehri hatta bir ülkeyi yok edebilecek bir güce sahiptir. Aslında atom bombası kontrolsüz çekirdek tepkimesi yoluyla sağlandığı bomba modelidir. Diğer silahlara göre daha fazla zarar vermek amaçlı kullanılır. İlk gerçek savaş anlamında kullanıldığı yer 6 Ağustos 1945. Japonya/Hiroşima'ya saldırılmıştır. Kısaca atomların çekirdeklerinin zincirleme bölünme reaksiyonunun bir patlama sonucu ortaya çıkan enerjiye atom bombası denir.
Bir uranyum 235 çekirdeğinde 143 nötron ve 92 proton vardır.
Bu şekilde enerji fazladır ve bomba her an patlamaya hazır şekilde bekler.
Atom bombası bir atomu bir arada tutan kuvvetli ve zayıf bağların birleşmesini ya da parçalanmasını içerir.
Atom bombası ile yapılan ilk çalışmalar Robert J. Oppenheimer'in kontrolü altında 1942 yılının sonlarına doğru başlamıştır. New Mexico eyaletindeki ekibin 3 yıl süren çalışmaları sonucu ilk ürününü verdi. Atom bombasının ilk denemesi 16 Temmuz 1945 de Meksika sınırlarına yakın olan Alomogordo çölünde yapılmıştır. Patlama çok büyüktür ve örnek verecek olursak yaklaşık 20.000 TNT'nin patlamasına eşit bir büyük patlama olmuştur

ASMR Nedir ?

ASMR Nedir ?
Autonomous Sensory Meridian Response olarak açılan bu kavram bazı nesne ve günlük hayatta kullandığımız
eşyaların kısık frekanslı olarak çıkardığı sesler ve bunun insan vücuduna masaj şeklinde yansımasıdır.
Bebekliğimizde duyduğumuz ama hatırlamadığımız sesler vardır. Bilinçaltımız da ki bu sesleri uyandırır ve
annemizin küçüklükte anlattığı bir masalı uyku halinde dinliyormuşcasına mutlu olduğumuzu hissettirir.
Çoğunlukla bayanların çektiği bu videolar özellikle son zamanlarda ilgi görmekte. İzlediğiniz ASMR karşı
cinse ait olduğun da daha çok rahatlamanıza yardımcı olabilir. Bunu şöyle açıklıyayım; bir bayan, erkeğin
çektiği videoyu izlerse küçüklükte babasının ona gösterdiği sevgiyi içinde yeniden doğurmuş olur, bu mutlu
olmasını sağlar. Eğer bir erkek, bayana ait bir ASMR izlerse ki bu olay tam tersine döner. Aynı cins olursa
bu konu biraz daha farklılaşır. Amacı rahatlatmak olan bu video sinirleri gerebilir ya da yıpratabilir fakat
bunun için kesin bi bilgi yoktur. Her insanın rahatlama biçimi farklılaşır, bazısı ayaklarında ya da kafasında
karıncalanmalarla başladığını söyler. Bazısı o anda karnında ki kelebeklerden bahs eder.
ASMR' ın cinsel yönleri de vardır. Fısıltı, nefes sesi, inleme gibi sesler de karşı cinsin normalde duyduğu
cinsel haz ı bu şekilde kat kat fazlasına çıkarmasına yardımcı olur.
Yoğun bir iş günü sonrasın da size koltuğunuzda otururken vereceğim en iyi tavsiye bu videolardan yararlanmanız
olacaktır. Neredeyse insanların %98 inde etkili olan bu kategori erkeklerin daha fazla dikkatini çekiyor.
Bilimsel olarak da kanıt olarak gösterilebilecek elimizde fazla bişey yoktur. En kısa zamanda siz de kendinizi
bir ASMR videosuna kaptırabilir ve soğuk kanlılığınızı koruyabilirsiniz. Evet arkadaşlar bu gecelik bilgi bu kadar. Sağlıcakla kalın.

Ankara Savaşı ve Fetret Devri ( 1402 - 1413)

Merhaba arkadaşlar bugünkü makalemizde önemli bir konu olan
Ankara savaşı ve Fetret Devri ni işliyeceğiz. Akılda daha çok kalsın
diye madde madde yazıp geniş açıklamalara yer vericeğiz.
1)Ankara SAVAŞI (1402)
- Osmanlılar 15.yüzyıl başlarında ; Memluk ve Timur Devleti ile komşu olmuşlardı.
- Timur Doğuda güçlü bir devlet kurmasının yanında İran,Irak ve Kuzay Hindistan'ıda topraklarına katmış ve Osmanlı topraklarına
doğru yönelmiştir.
*Ankara Savaşının Sebepleri
-Anadolu Beylerinin toprakları Yıldırım tarafından ele alınınca Timur'a sığınarak, onu kışkırtmaları.
-Timur'un topraklarını ele geçirdigi lrak hükümdarı Celayiroğlu Ahmet ve Karakoyunlu hükümdarı Kara Yülük Osman'ın Yıldırım'a
sığınmaları.
-Çine yapılacak sefer öncesinde Timur arkasında güçlü bir devlet bırakmak istemiştir.
-Timur'un Osmanlı'dan kabul edilemez istekleri.
*Timur'un Yıldırım'dan İstekleri
-Timur, Anadolu beylerinin tüm topraklarını iade etmesini istemiştir.
-Kara Yülük Osman  ve Celayiroğlu Ahmet'in kendisine teslimini istemiştir.
-Osmanlı Devleti'nin Timur'a bağlılığını duyurmasını istemiştir.
-Timur, Osmanlılardan kendi adına para bastırma, hutbe okutma, gönderilen külah ve kemeri kabul etme ve bir şehzadenin kendi yanına
gönderilmesi gibi üstünlüğünü kabul ettirici isteklerde bulunmuştu.
*Yıldırım Bayezit'in Cevabı
-Timur'un istekleri kabul edilmeyince Timur, Anadolu'ya geldi ve Sivas'ı yağmaladı. Bu olaydan sonra savaş olmama ihtimal azdı.
-İki ordu arasında savaş, Ankara'da Çubuk Ovası'nda yapıldı.
*Yenilginin Sebepleri
-Anadolu beylikleri ve Karatatarların aşkerlerinin başka yöne gitmesi, saf değiştirmesi,
-Timur'un askerlerinin,ordusunun sayıca Yıldırım Bayezit'dan fazla olması,
-Timur'un ordusunda zırhlı süvari ve fillerin bulunması Osmanlı ordusunun Savaşı kaybetmesine ve Yıldırım Bayezıt'in esir düşmesine
neden oldu.
*ANKARA SAVAŞI'NIN SONUÇLARI
-Sosyal ve ekonomik düzen Anadolu'da tamamen bozuldu.
-11 yıl sürecek olan Fetret Devri'ne Osmanlı Devleti de katıldı.
-Beylikler yeniden kuruldu
-Anadolu Türk Birliği yeniden bozuldu.
-Osmanlı ilerleyişi Balkanlar'da bir süreliğine durdu.
-Yıkılma tehlikesi geçiren Osmanlı, ayakta kalmaya çalıştı.
-Bizans'ı almak zaman aldı tam 50 sene gecikti.
-Yıldırım Bayezit, Timur'a esir düştü.
-Anadolu'da 8 ay kalan Timur, her gittiği bölgeye,her gittiği yere Yıldırım'ı da götürdü.
-Yıldırım. 1403'te hastalanarak öldü.
-Timur'un asıl amacı, kendisine rakip olabilecek büyük bir Osmanlı Devleti'nin oluşmasını engellemekti.
-Bu nedenle, Savaşı kazandıktan sonra Anadolu beylerinin topraklarını geri vererek, Anadolu Türk birliğini parçaladı.
-Osmanlı topraklarını, Yıldırım'ın oğulları Süleyman Çelebi, İsa Çelebi, Mehmet Çelebi ve Musa Çelebi arasında paylaştırdıktan sonra
Anadolu'dan ayrıldı.
-Timur, ülkesine döndükten sonra çıktığı Çin seferinde hastalandı ve Otrar kentinde öldü (1405).
*Fetret Devri (1402-1413)
-Yıldırım Bayezit'in Ankara Savaşı'nda esir düşmesi ve bir süre sonra ölmesi üzerine Anadolu'da taht kavgaları başladı.
-Osmanlı tarihinde, 1402'den 1413'e kadar süren ve taht kavgaları ile geçen döneme Fetret Devri denir.
-Yıldırım Bayezit'in oğulları arasındaki bu mücadeleyi Mehmet Çelebi kazandı. (1413).
Bu yazılık bizden bu kadar arkadaşlar kendinize iyi bakın.

51. Bölge Nedir?

Merhaba arkadaşlar bugün bilgiyetepki ekibi olarak 51.bölge araştırmalarımızı sizlerle paylaşacağız.

Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri ve Savunma Bakanlığına ait olan, iddialara göre uçak yapımı-inceleme, düşman cephanelerini izleme, uzaylılar hakkında araştırma yapılan yerdir. Yeni yapılan uçakların test edildiği yer olarak bilinir.

51.Bölge, Amerika Birleşik Devletleri Las Vegas' ın 153 km kuzeyinde, Groom gölü yakınındadır ve Nevada Test Sahası, Nellis Hava Kuvvetleri Sahası ile çevrelendirilmiştir. Bu bölgenin içinde bulundugu boşluk, arazi 76 km. karedir ve bu rakam Connecticut Eyaletin den küçüktür, Lübnandan ise biraz daha fazla büyüktür.Bu gizli bölgeye karadan veya havadan kimse 30 mil den daha fazla yaklaşamaz. Yaklaşılmasına asla izin verilmez. Bu bölgeyi uzaylıların yönettiği söylentileri bile vardır. İçinde UFO ların bulunduğu ve gizli tünellerin bulunduğu bir bölge olarak bilinir. Peki bu tünellerde ne mi var? Gizli yeraltı tüneli denilen bu tünellerde saklı düşman uçakları, çok gizli UFO dosyaları vb. eşyaların bulunduğu söyleniyor. Böyle gizli bir bölgenin özel güvenliği Cammo Dudes ismi verilen bekçiler tarafından sağlanmaktadır. Bu bölgeye girmeye çalışanları öldürme izni verilmiş üst rütbe görevli askerler bulunmaktadır. ABD'li bilimci Boyd Bushman ölmeden önceki bir video kayıdında elinde uzaylı resimlerini tuttuğunu iddia etmektedir. Bu bölgenin çevresinde hiç bir bina yoktur ve yapılması da yasaklanmıştır. Ve burada uzaylılar hakkında araştırma yapan bilimcilerin olduğuda söylentidir.